2 Ağustos 2012 Perşembe

Engin DİNÇ - Kelimat-ı Kudsiye


Ey yolcu! Yola çıkıyorsun. Allah(C.C.) yolunu açık ede, kalbini mutmain tuta. Bil ki yol, azıksız olmaz, usulsüz olmaz, erkânsız olmaz. Ey yolcu! Allah(C.C.) dostlarının yaktığı kandiller aydınlatsın yolunu... Ayaklarını sağlam bas ki, nefesini sağlam kılasın. İşte sana yolun büyüklerinden; Abdülhalık-i  Gücdevani(K.S.) ve Şah-ı Nakşibend(K.S.) hazretlerinin yola diktiği on bir kandil, on bir kutsal kelime…

1- Vukuf-u Zamani:  Ey yolcu! Yaşadığın anın farkında ol. Çünkü farkında olursan, yolda aklını şeytan çelemez. Yaptığın işin, attığın adımın muhasebesini yap ki nefsinin esiri olma.

Denen odur ki: Kişi geçmiş veya gelecek kaygısından uzak olmalıdır. Çünkü geçmiş zaten geçmiştir ve geçmişte ne yaşanmışsa Allah(C.C.) öyle nasip etmiştir. Gelecek ise yine sadece Allah(C.C.)’ın bilgisindedir, O(C.C.) ne nasip edecekse o yaşanacaktır. O zaman biz yaşadığımız her anı dolu dolu, ibadet dolu yaşayalım ve şükür içinde olalım.

2- Vukuf-u Adedi: Ey yolcu! Zikirde sayıya riayet et. Çünkü bu yolun yolcusu Allah(C.C.)’ı üç gün anmasa kalbi hastalanır, derdi dermansızlaşır. Allah(C.C.)’ı anmaya gafletsiz ve ara vermeden devam edersen kalbin mutmain olan kalplerden olur.

Denen odur ki: Maksat elimize tespih alıp saymak değil çünkü âlemleri yaratarak bizlere sayısını bilmediğimiz nimeti sunan Rab’imizin adını anarken saymak, ibadet de pazarlık yapmaya çalışmak, ne adi bir haldir. Oysa saymak devamlılık getirmektir. Saymak zikirde devamlı olmak, ara vermeden devam etmektir.

3- Vukuf-i Kalbi: Ey yolcu! Kalbinin hallerini bil. Bil ki; kalp ikidir. Biri kalb-i Hayvani, biri Kalb-i İnsanidir. Biri bir et parçası, diğeri iki dünya mutluluğunun anahtarıdır.

Denen odur ki: Kalpte iki özellik vardır. Bu her özelliğe bir isim verilmiştir. İlk kalp olan Kalb-i Hayvani et parçasından ibaret olan kalptir. Kan pompalamaya yarayan organdır. İkinci kalp olan kalb-i İnsani ise bize asıl lazım olan kalptir. O kalpte sevmek, mutlu olmak, itaat etmek gibi duygular vardır. Kalp neye meylederse ona gider. Eğer kalp kadın, para, şöhrete meylederse onlara, Allah(C.C.)’a ve O(C.C.)’nun rızasına meylederse ona gider. Allah(C.C.) herkese istediğini bahşeder.

4- Nazar Ber Kadem: Ey yolcu! Dikkatini kendi adımlarına yönelt. Bırak başkası koşsun, öteki geride kalsın. Ko yolun kenarında oturanlar otursun, ko yoldan çıkanlar gitsin dilediği yere, sen adımlarını sabit, yürüyüşünü kavi kıl, başkası laf ile güzaf.

Denen odur ki: Kişi kendi imanını kurtarmadan kahramanlık peşinde koşmamalıdır. Başkalarını yola çekiştirirken, dinsizleri ve kâfirleri imana getirirken kendi hikmetini kaybetmemelidir. Senin yolundayken çıkanlarda olabilir, senin yoluna girenlerde... Doğru bilen de olabilir, yanlış bilen de... Doğruyu söyle ama illa da zorla öğretmeye çabalama. Bırak gitsin kendi yolunu bulsun. Çünkü Allah(C.C.) her insana düşünsün diye vermiştir aklı…

5- Hüş Der Dem:  Ey yolcu! Her an Allah(C.C.)’ın huzurunda olduğunu bil. Kalbin yeni doğmuş bir bebek gibidir. Ona ne öğretirsen onu öğrenir. Allah(C.C.)’ı, zikri öğret kalbine ki hep onunla olasın. Yolda hep O(C.C.)’nu an ki yolun sonunda selamete O(C.C.) eriştirsin seni.

Denen odur ki: Allah(C.C.) her zaman ve her yerdedir. Her an onun huzurunda olduğunu bil. Diline, eline, kıyafetine dikkat et. O(C.C.)’nun karşısına çıkıyor olduğunu unutma. Pişmanlık hissedeceğin, O(C.C.)’nun huzurunda başını eğdirecek şeyler yapma. Yaptıkların için tövbe et. Çünkü O(C.C.) tövbekâr kullarını çok sever. Kalp ne öğretilirse onu bilir. Ona Allah(C.C.)’ı öğret, öğret ki O(C.C.)’ndan başkasını bilmesin.

6- Sefer Der Vatan: Ey yolcu! Kötülükten iyiliğe doğru yolculuk halinde ol. Tövbeyi dilinden kalbine indir ki, kötülük seni gördüğünde yönünü değiştirsin. İyilik uzaktaysa da gelsin, bulsun seni.

Denen odur ki: İyiliği kendine kıble edin. Yüzünü hep iyiliğe dön. Sana kötülük edene bile iyilik et ki Allah(C.C.) sana güzel hikmetler versin. Kalbinden her an tövbe et, yaptığın ve yapacağın tüm hatalardan dolayı af dile.

7- Halvet Der Encümen: Ey yolcu! Halk içinde hak ile ol. Çarşıda-Pazar da, evde-sokak da, her dem, her an, kalbin Allah(C.C.)’ı zikirle meşgul olsun.

Denen odur ki: Allah(C.C.) her yerdedir. Her zaman O(C.C.)’nunla beraber ol. O(C.C.)’nun varlığını aklından hiç çıkarma. Alışveriş yaparken, yemek yerken, yolda yürürken, sohbet ederken hep aklında O(C.C.) ve O(C.C.)’nun rızası olsun.

8- Yâd-ı Kerd: Ey yolcu! Her an Allah(C.C.)’ı hatırla. Çünkü Allah(C.C.)’ı anmazsan O(C.C.)’nun nuru değil, şeytanın isi, kurumu gelir.

Denen odur ki: Her zaman aklında, kalbinde Allah(.C.C) olsun. O(C.C.)nu her daim hatırla. Çünkü şeytan bir anlık O(C.C.)’nu aklından veya kalbinden çıkarmanı beklemektedir. Çıkardığın anda fitnelerini kalbine yerleştirir. O zaman da ALLAH(C.C.)’ın nurundan mahrum olursun. O(C.C.)’nun nur verdiklerini görmez misin? Elleri, yüzleri bembeyazdır. Çünkü onların kalbinde sadece Allah(C.C.) vardır.

9- Baz-ı Keşt: Ey yolcu! Maksadın Allah(C.C.) ve O(C.C.)’nun rızası olsun. Çünkü niyetin hayr olursa, akıbetinde hayr olur. Ve dersen ki “Yarabbi isteğim sensin ve maksadım da senin rızandır.” Dilinin bağı çözülür, kalbinin kiri dökülür.

Denen odur ki: Her işin başında önce Allah(C.C.)’ın rızasını iste. O(C.C.)’na kavuşmayı ve onun rızasını almış olarak ebedi hayata göçmeyi dile. Çünkü Allah(C.C.)’ın rızası O(C.C.)’nun Cennet’inden bile güzeldir.

10- Nigah-ı Daşt: Ey yolcu! Kalbini masivadan koru. Eğer kalbini yabancı şeylerin istilasına açık tutarsan yürüdüğün yolun bir manası kalmaz.

Denen odur ki: Eğer Allah(C.C.)’ın dostluğunu ve rızasını istiyorsan kalbini dünyevi nimetlerden uzak tut. Gözün ve gönlünde Rab’in ve O(C.C.)’nun rızası olsun.

11- Yad-ı Daşt: Ey yolcu! Her an Allah(C.C.)’ın seni gördüğünü bil. Çünkü ancak böyle olursa yoldan geri dönülmez. Çünkü “Geri dönenler yalnızca yoldayken dönenlerdir, kavuşanlar geri dönmez.“ Denilmiştir. Ve denilmiştir ki “Ölen hayvan imiş, âşıklar ölmez.”

Denen odur ki: Allah(C.C.)’ın seni her zaman ve her yerde gördüğünü bil. Senin yaptığın iyi ya da kötü amellerden haberdar olduğunu bil. O(C.C.)’nun dostluğunu kazanmak için düştüğün bu yolda önüne çıkacak engellerden korkma. Yoluna dosdoğru devam et. O(C.C.)’na kavuşamayanlar sadece yoldan geri dönenler, vazgeçenlerdir. Unutma ki herkes ölümü tadacaktır. Lakin ölen tendir, ruhun ebedi âleme göçecektir. Eğer yoluna daim olmuşsan ve dönmemişsen ebedi âlemde Allah(C.C.) seni dostları zümresine katmaya naildir.

02.08.2012
Engin DİNÇ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder