Ey yolcu! Yola çıkıyorsun.
Allah(C.C.) yolunu açık ede, kalbini mutmain tuta. Bil ki yol, azıksız olmaz,
usulsüz olmaz, erkânsız olmaz. Ey yolcu! Allah(C.C.) dostlarının yaktığı
kandiller aydınlatsın yolunu... Ayaklarını sağlam bas ki, nefesini sağlam kılasın.
İşte sana yolun büyüklerinden; Abdülhalık-i
Gücdevani(K.S.) ve Şah-ı Nakşibend(K.S.) hazretlerinin yola diktiği on
bir kandil, on bir kutsal kelime…
1- Vukuf-u Zamani: Ey yolcu! Yaşadığın anın farkında ol. Çünkü
farkında olursan, yolda aklını şeytan çelemez. Yaptığın işin, attığın adımın
muhasebesini yap ki nefsinin esiri olma.
Denen odur ki: Kişi geçmiş veya
gelecek kaygısından uzak olmalıdır. Çünkü geçmiş zaten geçmiştir ve geçmişte ne
yaşanmışsa Allah(C.C.) öyle nasip etmiştir. Gelecek ise yine sadece
Allah(C.C.)’ın bilgisindedir, O(C.C.) ne nasip edecekse o yaşanacaktır. O zaman
biz yaşadığımız her anı dolu dolu, ibadet dolu yaşayalım ve şükür içinde
olalım.
2- Vukuf-u Adedi: Ey yolcu!
Zikirde sayıya riayet et. Çünkü bu yolun yolcusu Allah(C.C.)’ı üç gün anmasa
kalbi hastalanır, derdi dermansızlaşır. Allah(C.C.)’ı anmaya gafletsiz ve ara
vermeden devam edersen kalbin mutmain olan kalplerden olur.
Denen odur ki: Maksat elimize
tespih alıp saymak değil çünkü âlemleri yaratarak bizlere sayısını bilmediğimiz
nimeti sunan Rab’imizin adını anarken saymak, ibadet de pazarlık yapmaya
çalışmak, ne adi bir haldir. Oysa saymak devamlılık getirmektir. Saymak zikirde
devamlı olmak, ara vermeden devam etmektir.
3- Vukuf-i Kalbi: Ey yolcu!
Kalbinin hallerini bil. Bil ki; kalp ikidir. Biri kalb-i Hayvani, biri Kalb-i
İnsanidir. Biri bir et parçası, diğeri iki dünya mutluluğunun anahtarıdır.
Denen odur ki: Kalpte iki özellik
vardır. Bu her özelliğe bir isim verilmiştir. İlk kalp olan Kalb-i Hayvani et
parçasından ibaret olan kalptir. Kan pompalamaya yarayan organdır. İkinci kalp
olan kalb-i İnsani ise bize asıl lazım olan kalptir. O kalpte sevmek, mutlu
olmak, itaat etmek gibi duygular vardır. Kalp neye meylederse ona gider. Eğer
kalp kadın, para, şöhrete meylederse onlara, Allah(C.C.)’a ve O(C.C.)’nun rızasına
meylederse ona gider. Allah(C.C.) herkese istediğini bahşeder.
4- Nazar Ber Kadem: Ey yolcu!
Dikkatini kendi adımlarına yönelt. Bırak başkası koşsun, öteki geride kalsın.
Ko yolun kenarında oturanlar otursun, ko yoldan çıkanlar gitsin dilediği yere,
sen adımlarını sabit, yürüyüşünü kavi kıl, başkası laf ile güzaf.
Denen odur ki: Kişi kendi imanını
kurtarmadan kahramanlık peşinde koşmamalıdır. Başkalarını yola çekiştirirken,
dinsizleri ve kâfirleri imana getirirken kendi hikmetini kaybetmemelidir. Senin
yolundayken çıkanlarda olabilir, senin yoluna girenlerde... Doğru bilen de
olabilir, yanlış bilen de... Doğruyu söyle ama illa da zorla öğretmeye
çabalama. Bırak gitsin kendi yolunu bulsun. Çünkü Allah(C.C.) her insana
düşünsün diye vermiştir aklı…
5- Hüş Der Dem: Ey yolcu! Her an Allah(C.C.)’ın huzurunda
olduğunu bil. Kalbin yeni doğmuş bir bebek gibidir. Ona ne öğretirsen onu öğrenir.
Allah(C.C.)’ı, zikri öğret kalbine ki hep onunla olasın. Yolda hep O(C.C.)’nu an
ki yolun sonunda selamete O(C.C.) eriştirsin seni.
Denen odur ki: Allah(C.C.) her
zaman ve her yerdedir. Her an onun huzurunda olduğunu bil. Diline, eline,
kıyafetine dikkat et. O(C.C.)’nun karşısına çıkıyor olduğunu unutma. Pişmanlık
hissedeceğin, O(C.C.)’nun huzurunda başını eğdirecek şeyler yapma. Yaptıkların
için tövbe et. Çünkü O(C.C.) tövbekâr kullarını çok sever. Kalp ne öğretilirse
onu bilir. Ona Allah(C.C.)’ı öğret, öğret ki O(C.C.)’ndan başkasını bilmesin.
6- Sefer Der Vatan: Ey yolcu!
Kötülükten iyiliğe doğru yolculuk halinde ol. Tövbeyi dilinden kalbine indir
ki, kötülük seni gördüğünde yönünü değiştirsin. İyilik uzaktaysa da gelsin,
bulsun seni.
Denen odur ki: İyiliği kendine
kıble edin. Yüzünü hep iyiliğe dön. Sana kötülük edene bile iyilik et ki
Allah(C.C.) sana güzel hikmetler versin. Kalbinden her an tövbe et, yaptığın ve
yapacağın tüm hatalardan dolayı af dile.
7- Halvet Der Encümen: Ey
yolcu! Halk içinde hak ile ol. Çarşıda-Pazar da, evde-sokak da, her dem, her
an, kalbin Allah(C.C.)’ı zikirle meşgul olsun.
Denen odur ki: Allah(C.C.) her yerdedir.
Her zaman O(C.C.)’nunla beraber ol. O(C.C.)’nun varlığını aklından hiç çıkarma.
Alışveriş yaparken, yemek yerken, yolda yürürken, sohbet ederken hep aklında
O(C.C.) ve O(C.C.)’nun rızası olsun.
8- Yâd-ı Kerd: Ey yolcu! Her
an Allah(C.C.)’ı hatırla. Çünkü Allah(C.C.)’ı anmazsan O(C.C.)’nun nuru değil,
şeytanın isi, kurumu gelir.
Denen odur ki: Her zaman aklında,
kalbinde Allah(.C.C) olsun. O(C.C.)nu her daim hatırla. Çünkü şeytan bir anlık
O(C.C.)’nu aklından veya kalbinden çıkarmanı beklemektedir. Çıkardığın anda
fitnelerini kalbine yerleştirir. O zaman da ALLAH(C.C.)’ın nurundan mahrum
olursun. O(C.C.)’nun nur verdiklerini görmez misin? Elleri, yüzleri
bembeyazdır. Çünkü onların kalbinde sadece Allah(C.C.) vardır.
9- Baz-ı Keşt: Ey yolcu! Maksadın
Allah(C.C.) ve O(C.C.)’nun rızası olsun. Çünkü niyetin hayr olursa, akıbetinde
hayr olur. Ve dersen ki “Yarabbi isteğim sensin ve maksadım da senin rızandır.”
Dilinin bağı çözülür, kalbinin kiri dökülür.
Denen odur ki: Her işin başında
önce Allah(C.C.)’ın rızasını iste. O(C.C.)’na kavuşmayı ve onun rızasını almış
olarak ebedi hayata göçmeyi dile. Çünkü Allah(C.C.)’ın rızası O(C.C.)’nun
Cennet’inden bile güzeldir.
10- Nigah-ı Daşt: Ey yolcu!
Kalbini masivadan koru. Eğer kalbini yabancı şeylerin istilasına açık tutarsan
yürüdüğün yolun bir manası kalmaz.
Denen odur ki: Eğer
Allah(C.C.)’ın dostluğunu ve rızasını istiyorsan kalbini dünyevi nimetlerden
uzak tut. Gözün ve gönlünde Rab’in ve O(C.C.)’nun rızası olsun.
11- Yad-ı Daşt: Ey yolcu! Her
an Allah(C.C.)’ın seni gördüğünü bil. Çünkü ancak böyle olursa yoldan geri dönülmez.
Çünkü “Geri dönenler yalnızca yoldayken dönenlerdir, kavuşanlar geri dönmez.“ Denilmiştir.
Ve denilmiştir ki “Ölen hayvan imiş, âşıklar ölmez.”
Denen odur ki: Allah(C.C.)’ın
seni her zaman ve her yerde gördüğünü bil. Senin yaptığın iyi ya da kötü
amellerden haberdar olduğunu bil. O(C.C.)’nun dostluğunu kazanmak için düştüğün
bu yolda önüne çıkacak engellerden korkma. Yoluna dosdoğru devam et. O(C.C.)’na
kavuşamayanlar sadece yoldan geri dönenler, vazgeçenlerdir. Unutma ki herkes
ölümü tadacaktır. Lakin ölen tendir, ruhun ebedi âleme göçecektir. Eğer yoluna
daim olmuşsan ve dönmemişsen ebedi âlemde Allah(C.C.) seni dostları zümresine
katmaya naildir.
02.08.2012
Engin DİNÇ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder