Hep kültürümüze yerleştirilmeye
çalışılmış bir savaştır o söz: “Erkekler
ağlamaz…” Oysa ağlamak doğum anından itibaren başlar ve hep güzel şeyler
için ağlanır.
Erkekler ağlamaz: Her gece secde
başında ağlayarak Rab’inden af-ı mağfiret dileyen peygamberimiz H.Z.
Muhammed(S.A.V.) de erkek değil miydi?
Resulullah(S.A.V.) bir gece zevcesi Ümmü Seleme’nin evinde idi. Gece
yarısı uykudan kalkıp evin karanlık bir köşesinde dua ve ağlamakla (Allah(C.C.)’a
yalvarıp yakarmakla) meşgul oldu. Ümmü Seleme, Resulullah(S.A.V.)’ı yatağında
görmeyince kalkıp onu aramaya koyuldu. Bir de baktı ki Resulullah(S.A.V.) evin
karanlık bir köşesinde durup ellerini göğe kaldırmış, ağlayarak Allah(C.C.)’a
şöyle yalvarıp yakarıyor:
“Allah(C.C.)’ım! Bağışladığın
nimetleri benden esirgeme. Beni, düşmanların bana gülme vesilesi kılma,
kıskançları bana musallat etme. Allah(C.C.)’ım!
Beni kurtardığın kötülük ve çirkinliklere geri çevirme. Allah(C.C.)’ım! Beni hiçbir zaman ve hiçbir an
kendi başıma bırakma; kendin beni her şeyden ve her afetten (beladan) koru.”
Ümmü Seleme, Resululla(S.A.V.)’in bu durumunu görünce ağlayarak kendi yerine
döndü. Resulullah(S.A.V.) Ümmü Seleme’nin ağlama sesini duyunca, ona doğru gidip
ağlamasının sebebini sordu.
Ümmü Seleme şöyle dedi:
“Ya Resulullah! Senin ağlaman
beni ağlattı. Sen neden ağlıyorsun? Siz Allah(C.C.) katında olan onca büyük
makam ve yakınlığınıza rağmen Allah(C.C.)’tan böyle korkuyorsunuz, Allah(C.C.)’tan
bir an bile sizi kendi başınıza bırakmamasını istiyorsunuz, o halde vay bizim
halimize!”
Resulullah(S.A.V.) onun sözüne karşılık şöyle buyurdular:
“Nasıl korkmayayım, nasıl
ağlamayayım, nasıl kendi akıbetimden korkmayayım, nasıl kendi makam ve mevkiime
güveneyim! Oysaki Allah-u Teâlâ(C.C.), Hz. Yunus(A.S.)’u bir an kendi haline
bıraktı ve onun başına gelmemesi gereken şey geldi!”
Evet, erkekler de ağlar. Herkes
kadar erkekler de ağlar. Lakin ne için ağladığı çok önemlidir. Bir kızın terk
edip gitmesiyle arkasından ağlayan bir kişi değildir erkek… Her gece sabahlara
kadar secde başında ellerini göğe açıp Rab’ine yalvaran kişinin adıdır… Ümmeti
olduğu peygamber’in yolunda giden kişinin adıdır erkek…
Erkekler de ağlar… Kim demişse
erkek ağlamaz diye; işte odur vatanımın milli ve kültürel değerlerine zarar
vermek isteyen kişi…
Gözündeki yaşı dökmeyi düşüklük,
adilik, zayıflık saymak ne kadar da yanlış... Her zaman güçlü olduğunu gösterme
çabasına girişen erkek nefsi, başına ne iş gelirse gelsin gözyaşı dökmeme
çabası içine girer oysa yapabildiği en büyük roldür. Bir sıkıntı anında güçlü
olup ağlamayan erkek o günün gecesinde yatağa girdiğinde hıçkırıklara boğulan
kişidir… Peki ya kibirden, küçük görülme korkusundan dolayı duygusunu
yaşayamayan kişi erkek midir?
H.Z. Peygamber(S.A.V.) eşinin
görmesinden bile çekinmemiş ellerini semaya açıp gözyaşı dökerek Rab’i önünde
ne kadar aciz olduğunu göstermiştir. Mümin kul en acizdir, acizlerin acizidir. Her
daim gözünde yaş gerektir, acizliğinin, zayıflığının, muhtaçlığının farkında
olmalı ve ellerini açıp yalvarmaktan uzak olmamalıdır. Muhakkak ki “Nefsini
bilen Rab’ini bilir.” Çünkü nefsinin ne kadar aciz olduğunu bilen Rab’inin de
ne kadar bağışlayıcı ne kadar fedakâr olduğunu bilir. Bu konuda H.Z. Ali(R.A.)
şöyle buyuruyor: “Allah(C.C.)’ımı isteklerimin
olmamasıyla bildim.”
18.08.2012
Engin DİNÇ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder