8 Ağustos 2012 Çarşamba

Engin DİNÇ - Dua ve Tövbe


İnsan ve kul olmanın en güzel özelliğidir inanmak. İnsan inanmaya ihtiyaç duyar. Herkes kendince inançlar sahibidir. Kimi; Müslüman, Hıristiyan veya Musevi’dir. Tanrı’nın varlık ve birliğine inanırken kimi de; Budist, Maniheist, Totemist… İnanmak; aslında insanın nefsanî duygularını zincire vurmasını sağlayan en güzel özelliktir.

Mukaddes ve son din olan İslam’da da inanç ve ibadet büyük önem taşımaktadır. İbadetin en büyüğü de kulluğunun farkında olup Allah(C.C.)’tan istemektir, yani dua etmektir.

Dua etmek, Allah(C.C.)’tan ihtiyaç duyulanları istemek ve sonunda o isteklere karşılık bulmaktır. Duaya karşılık öncelikle sabrın bir eseridir. Kalben edilen her duaya karşılık verilir. Muhakkak ki Allah(C.C.) Muğnî (Zenginleştiren)’dir. Allah(C.C.) bizleri Ona karşı dua ve ibadet etmemiz için var etmiştir. Kelam-ı Kadim olan Kur’an-ı Kerim’in A’raf Suresi 55. Ayette “Rabbinize için için yalvararak, başka nazarlardan uzak, gizlice dua edin. Gerçekten O(C.C.), haddi aşanları hiç sevmez.” Demiştir. Allah(C.C.) yine Kur’an-ı Kerim’in A’raf Suresi 180.Ayetinde “En güzel isimler Allah(C.C.)'ındır, o halde bu isimlerle O(C.C.)'na dua edin. O(C.C.)'nun isimleri konusunda haktan sapanları terk edin. Onlar işlediklerinin cezasını çekeceklerdir.” Diyerek kendisine duada bulunmayanların, sapkınlık yapıp başka şeylerden medet umanların cezasını çekeceğini bildirmiştir.

Dua hususunda H.Z. Muhammed(S.A.V.) bir Hadis-i Şerif de şöyle buyurmuştur. “İnsanların en âcizi dua etmeyen, en cimrisi de selam vermeyendir.” (Taberani)

Dua etmek, elleri açarak Rab’e yalvarıcı olmak bir nevi onu övmektir. O(C.C.)’nun kudret sahibi ve çok bağışlayıcı olduğunu O(C.C.)’na söylemektir. O(C.C.) övülmeyi çok sever, övülmek ve övünmek ona hastır. Hiçbir kul kibir duygusuyla bulunduğu konum ve işi gereği, güzelliği sebebiyle, zenginliği sebebiyle övünemez, kibirlenemez. Bunları yapma hakkına sahip olan tek Allah(C.C.)’tır. Dua etmek şükretmektir. Fakirlikte, zenginlikte şükür gerekir. Çünkü insanı fakirlikte güçlendiren, zenginlikle sınav eden de Allah(C.C.)’tır. Allah(C.C.) kim olursa olsun kendisine dua edilmesini, yalvarılmasını ister. Kişi zenginliğine güvenip de Allah(C.C.)’tan yüz çevirirse Allah(C.C.) da ondan yüz çevirir. Bu konu hakkında Resulullah(S.A.V.) şöyle buyurmuştur: “Kendisine iltica ile bir ricada bulunan kimsenin ricasını kesip atanın duâ ve ricasını da Allah(C.C.) kesip atar.” Resulullah(S.A.V.) her fırsatta dua ederdi. Öyle ki bir yağmur yağıp gök gürlese “Aman ya rabbim kıyamet mi kopacak.” Der ve gider namaz kılar, dua ederdi. O(S.A.V.)’nun ümmeti olan bizlerde tıpkı O(S.A.V.)’nun yaptığı gibi her fırsatta Allah(C.C.)’a dua edip, affı mağfiret dilemeliyiz.

Herkes günah işlemiştir ve işleyecektir. Çünkü Allah(C.C.) bizleri sınamak için bize nefis ve o nefsi vermiş ve o nefsi azdırmak içinde Şeytan’ı yaratmıştır. Şeytan fitneleriyle nefsimizi azdırır ve bizi günaha sürüklemeye çalışır. Her daim günahkâr bir kul olduğumuzu bilmeli ve tövbe etmeliyiz. Çünkü Allah(C.C.) bizleri günah işlediği zaman tövbe edip Allah(C.C.)’ı analım diye yaratmıştır. H.Z. Muhammed(S.A.V.) Hadis-i Şerif de şöyle buyurmuştur: "Nefsim kudret elinde olan Zat'a yemin ederim ki, eğer siz hiç günah işlemeseniz, Allah(C.C.) sizi toptan helak eder; günah işleyen, arkadan da istiğfar eden bir kavim yaratır ve onları mağfiret ederdi." [Müslim, Tevbe 9, (2748).] Allah(C.C.) tövbe eden kullarını çok sever ve çok sevinir. Bir Hadis-i Şerif de Peygamberimiz(S.A.V.) şöyle buyurmuştur: "Çölde devesini kaybedip sonra bulan kimsenin sevinmesinden çok, Allahü teâlâ, kulunun tevbe etmesine sevinir."[Buhari]

Duacı ve tövbekâr olmak dileğiyle...

08.08.2012
Engin DİNÇ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder