Elbet görmüşsünüzdür ana rahmindeki
bir bebeğin fotoğrafını, Vav gibidir. İnsanı Allah(C.C.) Vav gibi yaratmıştır.
Oysa bizim nefsimiz üzerimizde o kadar etkilidir ki; doğup şöyle bir yürümeye
kalktığımızda tek derdimiz Elif olmak olur… Elif olma isteğimiz de hep
kendimizi kandırmaktan ibaret: “Elif gibi
düz, Elif gibi düzgün olmak istiyorum” diyoruz.
Oysa Elif düz ve diktir. Sadece
doğruluk ve dürüstlük simgesi midir? Hayır! Elif diktir; dik başlıdır, başı
yukarıdadır. Oysa mümine soluk baş gerekir. Solmuş bir gül gibi başı önde olmak
gerekir, yani Vav olmak gerekir. Allah(C.C.)’ın yarattığı gibi kalmak gerekir.
Biraz büyüyüp kendine güvenecek
kadar güçlendik mi; ana-babamıza dahi dik başlı, isyankâr oluyoruz. Başımıza
iki istemedik olay gelse bizi yaratarak bizi vücuda büründüren Rab’imizi bile
unutarak ona isyan ediyoruz. Birisi gelip bizim fikrimize karşı çıksa kötü
konuşmaktan, kalbini kırmaktan çekinmiyoruz. Oysa Allah(C.C.) "Hiç bir yerde bulunmam en çok müminin
gönlünde bulunurum.” Diyor. Biz ise bir kalbi içinde Allah(C.C.)’ın var
olup olmayacağını düşünmeden kırabiliyoruz. Ya o kırdığımız kalpte Allah(C.C.)
varsa?
Evet, Vav gibi olmalıdır insan.
Tıp ki Rab’inin onu yarattığı gibi kalmalıdır. Nefsin kölesi olmaktan
kurtulmalıdır. Elif gibi olacağım demekten vazgeçmelidir. Mümin olan başını her
şeye eğendir. Bir karıncanın gönlünün kırılmasından korkmalıdır. Oysa biz
arabamızla yolda bir kedi, köpek ezdiğimizde sanki canını biz vermişcesine
umursamadan basıp gidiyoruz, içimizde bir damla sızı bile olmuyor. Çünkü biz
Allah(C.C.)’ın yarattığı en üstün varlığız ya… Hayır! Biz en aciz varlık
olmalıyız. Bir eşekten daha aşağıda, bir karıncadan daha küçük olduğumuzu
hissederek yaşamalıyız.
Allah(C.C.)’ın dostluğuna talip
olanlar O(C.C)’nun yarattığı her şeye saygı ve sevgi gösterip, her şeye karşı
hoşgörülü olmalıdır. Bir gün İmam-ı Şüreyk(K.S.) sofranın üzerinde bir karınca
görür. Onu eline alıp yere bırakır ve takip etmeye başlar. Karınca yavaş yavaş
yuvasına doğru gider. Tam üç kilometre yol gittikten sonra yuvasına girer.
İmam-ı Şüreyk(K.S.) her gün üç kilometre yol yürüyerek o karıncanın yuvasının
etrafına un bırakır. Görün ki karınca gönlü bu kadar mukaddes ise
Allah(C.C.)’ın kullarının gönlü ne kadar mukaddestir.
Mümin olana Vav olmak yaraşır, Elif
olmak değil… Elif gibi doğruluk yaraşır ama Elif gibi dik başlı olmak yaraşmaz.
Mümin olan kul başı eğik olandır. Kendisine yapılacak her türlü hakarete karşı
tebessümle yaklaşacak kalbe sahip olandır. Güleç güzlü ve sevecen olandır.
Âlemdeki her şeyi kendisinden üstün bilendir. Mümin, Hoşgörülü ve tevazu da su
gibi olmalıdır. Açıkça Vav olmalıdır…
03.08.2012
Engin DİNÇ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder