Aç kalmak çok faziletli bir
iştir. Çünkü aç kalarak sadece mide azgınlığını değil, şehveti azgınlığı da
engellemiş oluruz. Ayrıca aç kalarak açlık ve susuzluk çekenin halini de anlarız.
Allah(C.C.) hikmet sahibi yapmak
istediği, dostluğunu vermek istediği biz kullarına aç kalmamızı emretmiştir. Yerken de nasıl yememiz gerektiğini, edeb ve
adabını bize anlatmıştır. Kelam-ı Kadim olan Kur’an-ı Kerim’in A’râf Suresi 31.
Ayetinde şöyle buyurmuştur: “…Yiyiniz, içiniz ve israf etmeyiniz. Çünkü
Allah(C.C.) israf edenleri sevmez.”
O(C.C.) bir Hadis-i Kutsi de şu
şekilde buyurmuştur: “Ey âdemoğlu! Ben şeref ve yüksekliği itaat
etmeye verdim. İnsanlar onu sultanların kapısında arıyorlar, nasıl bulacaklar?
İlmi açlıkta takdir ettim. İnsanlar onu çok yemekte arıyorlar, nasıl
bulacaklar? Gönül parlaklığını gece uykusuzluğunda bulundurdum. İnsanlar onu
derin uykuda arıyorlar, nasıl bulacaklar? Ey âdemoğlu! İlim ve ameli tok
karınla, gönül parlaklığını derin uykuyla, hikmet ve inceliği çok konuşmasıyla;
ülfet ve dostluğu insanlarla iç içe bulunmakla ve nihayet benim sevgimi dünya
sevgisiyle dolmuş olarak, nasıl isteyebilirsin? Öyleyse, ilim ve ameli açlıkta,
gönül parlaklığını gece uykusuzluğunda, hikmet ve inceliği sükûtta, dostluğumu
ve bana kavuşmayı uzlette, sevgimi ve hoşnutluğumu dünyayı terk etmekte ara… Ey
âdemoğlu! Oruç banadır ve onun karşılığını ben veririm. Oruçluya iki sevinç
var; iftar edeceği ve bana kavuşacağı an…”
Allah(C.C.) sahip olmak
istediğimiz her şeyi nasıl elde edeceğimizi açıkça bildirmiştir. İman eden bir
insan nurlu bir cemal isterse onun yapması gereken; gece namaza kalkmak ve
bolca dua etmektir. Allah(C.C.)’ın sevgisini ve dostluğu isteyen bir mümin
dünya nimetlerinden yüz çevirmeli, eş-dost, mal-mülk, kariyer gibi isteklerde
bulunmamalı, her işinde önce Allah(C.C.)’ın rızasını düşünmelidir.
H.Z. Muhammed(S.A.V.) çok yemenin
zararlı olduğunu her zaman vurgulamış ve ümmetine karınlarını nasıl doyurmasını
bir Hadis-i Şerif de şöyle buyurmuştur: “İnsanoğlu kendi karnından daha kötü bir kap
doldurmamıştır. Oysa ona, bedenini güçlendirip olgunlaştıracak üç beş lokma yeter.
Eğer kim yemek şehvetine tutulur, karnını doldurmak isterse; hiç olmazsa üçte
birini yemeklere, üçte birini içeceklere, üçte birini de kendisine tahsis
etsin.” Yine en kötü kişinin tok karnına yemek yeme arzusunda olanlar
olduğunu söyleyerek şu Hadis-i Şerif de buyurmuştur ki: “Tok yemek hem hastalık hem de
haramdır.”
Bizler H.Z. Muhammed(S.A.V.)
yoluna düşmüş, onun yolundan giden ümmeti olarak onun gibi yaşama konusunda son
derece aciziz. Çünkü O(S.A.V.) yeri geldiğinde yırtık çarığını diker öyle
giyerdi, kıyametlerinin söküklerini diker, yırtıklarını yamardı. Evi süpürür,
eşine yardım ederdi. Oysa bizler günümüzün Siyonist sömürü halkasının bir
parçası olarak kültür ve inancımızı şöyle bir köşeye itip lafa gelince “inanıyorum, peygamberimi seviyorum…”
diyerek bilhassa kendimizi kandırıyoruz. Son derece merak ediyorum bu gün kaç
kişi kendi ayakkabısı açıldığında bu daha giyilir düşüncesiyle diktirip tekrar
gidiyor? Geçtim eski kıyafeti giymeyi ya da değerlendirmeyi, kaçımız sökük
dikmesini biliyoruz kaçımız elimize iğne-iplik aldık? Oysa dikiş dikmek
sünnettir…
Aç kalmak bu sebepten
faziletlidir işte… Aç kalmak sadece karnını boş bırakmak değil, nefsini de boş
bırakmaktır. Karnının açlığını unutmak için lüks mağazalara girip hiç de
ihtiyacımız olmayan kıyafetleri alıp dolap doldurmak sonra da bunları en fazla
bir defa giyip çöpe atmak bizim kültür ve adabımıza aykırı davranışlardır.
Almayın, giymeyin, yemeyin, gezmeyin demiyorum… Ama Allah(C.C.) diyor ki : “…Yiyiniz,
içiniz ve israf etmeyiniz. Çünkü Allah(C.C.) israf edenleri sevmez.” H.Z.
Ömer(R.A.) günde bir öğün yer ve on bir lokma ile yetinirdi. Kişi her şeyin
seviyesini bilmeli, aşırısına kaçmanın nefsanî şehvetten başka bir şey
olmadığını bilmelidir. Unutmayalım ki yaşadığımız dünyada bizlerin bir günlük
giyerek attığımızı, yemeyip beğenmeyip çöpe döktüğümüzü bulamayanlar var.
Onların olma nedeni ise Allah(C.C.)’ ın bize ibret olsun diye bırakmasıdır.
Çünkü O(C.C.) istese bir günde onları bizden zengin yapma kudretine sahiptir. Muhakkak
ki O(C.C.) Kadir olandır.
“Bana zayıf olduğumu söyleyip de kilolu, kaslı koca isteyenler. Siz
sevişirken kaslı kolların sizi sarmasını düşünüp nefisinizi azdıra durun. Ben
Afrika’da ki çocukları gördükçe elma göbeğimden bile utanıyorum” (E. DİNÇ)
Engin DİNÇ
31.07.2012