Değişen
dünyanın değiştiricilerinden olmaya çalışan birçok âlimin bu gün ki işi Avrupa
toplumlarını İslam’a davet etmek… Oysa ne kadar büyük bir hata yaptıklarının
farkında bile değiller!
"Avrupa ve Amerika
İslamiyetle hamiledir. Günün birinde bir İslam devleti doğuracaktır." Demişti Said Nursi(K.S.) Evet çok haklı
Avrupa ve Amerika bir gün İslam’ın en büyük kalesi olacak belki de şeriat
devletleri kurulacak. Ama farkında olmadığımız şeyler var birkaç soruyla
başlayalım:
-Dün medeniyet denen
kavramı bizlerden öğrenip de bu gün bize medeniyet dersi vermek isteyenler yine
onlar değil mi?
-Tuvalet denen kavramı bilmez; bir poşete ihtiyacını giderip
camlardan atarlarken bizim temizlik anlayışımızı görerek örnek alıp daha sonra
da bizi pis gören onlar değil mi?
-Sırf yıkanmamak için parfümü icat eden onlar değil mi?
-Hıristiyanlık gibi mukaddes bir dini siyasi otoriteyi elde
tutmak ve şahsi çıkarları için bölen, bozan onlar değil mi?
-Para kazanmak için Cennet’ten yer satma cüretini gösteren
onlar değil mi?
Bundan bin yıl sonrasına bir göz atalım, evet gidelim
demiyorum göz atalım o çağa gidip de görmeyi, o zamanlarda yaşamayı hiç
istemiyorum, bir gözünüz kaysın bir bakın ve torunlarınızın neler çekebileceğin
bir görelim. Ama önce bin yıl öncesine gidelim o insanlar asıl yaşamış biz
nasıl yaşıyoruz ve gelecek bin yılda nasıl yaşanır onu görelim.
Bundan bin yıl öncesi Anadolu:(1012) Anadolu Hıristiyan
Bizans egemenliği altında yaşıyorken 1071’de Türkler akın akın Anadolu’yu
kuşatmaya başlamıştır. En büyük Türk Devleti öncelikle Avrupa Hun Devleti
olmuştur. Onun bölünmesinden sonraki büyük devlet de Selçuklu Devleti olmuştur.
Selçuklu İslam’a en çok hizmet vermiş ve âlim yetiştirmiş devlettir. Moğol
istilası altında iken; Bahaeddin Veled, Mevlana Celaleddin-i Rumi, Muhammed
Şems-i Tebrizi, Aslanlı Hünkâr Hacı Bektaşi Veli, Taptuk Emre, Yunus Emre ve
ismini zikredemediğimiz niceleri… Onların İslam’a olan hizmetlerinin binde
birini bu gün yapan var mı? Yok! Demek ki her yıl bir kayıpla küçülerek devam
etmiş İslam âlimliği bin yılda bir tane kalmamış…
Günümüze gelelim: H.Z. Mevlana ve Yunus Emre torunları olan
bizler İslam’ı onlar kadar yaşayabiliyor muyuz? Hayır! Onların ibadet yaşamının
yine binde birine sahip değiliz. Olmamakla beraber Avrupa’yı Müslüman yapma
kahramanlığı peşinde koşuyoruz. Aslında İslam’a zulmettiğimizin farkında bile
değiliz. Kim hakkıyla namazınız eda ediyor, kim Ramazan ayı dışında nafile
orucu tutuyor, en azından pazartesi-perşembe oruçlarına kim devam ediyor? Kırk
gün inzivaya çekilerek Kur’an- Kerim ile tespih ile zikir ile meşgul olmuş olan
atalarımız hürmetine kaç gece iki rekât fazla namaz kılıyoruz? Bunları yerine
getirmediğimiz gibi çok biliyor muşuz gibi bir de yergi peşindeyiz! Bir
zikreden görsek: “Aaa şunlara bak Hû Hû diye kafa sallıyorlar...” Diyoruz. Doğru ne bileceksin Hû’nun Allah(C.C.) demek
olduğunu…
Günümüzü anlata anlata bitiremem gidelim bin yıl sonrasına:
Müslüman Avrupa toplumları İslam’ın emir ve yasaklarını beğenmemiştir. Zina
haram, içki haram böyle olmaz diyerek Osmanlı Devleti’nin son zamanlarında
ortaya çıkan sahte şeyhülislamlar gibi yalan fetvalar verilmeye başlanır. İçki
birkaç yudum serbest olur, kişi eğer bekâr ise ve ihtiyacı varsa kerhaneye
gidebilir izinleri çıkar. Sonunda yüzlerce mezhep, binlerce şeyh dünyayı
donatır. İşte o zaman yani H.Z. Muhammed(S.A.V.) ahir zaman tam anlamıyla
gelmiş olur. Öyle bir hal alır ki bir kişi evinden çıkıp Kâbe’ye gitmek istese
fakat giderken yol üzerindeki evliyaların(sözde) mezarlarını ziyaret etmek
istese yolda ömrü biter yetişemez… O kadar çok âlim adında cahil dolar
dünyamız…
Bin yıl sonrasını hazırlamak kendi elimizde, birilerini imana
getirmekten evvel kendi imanımızı tam isabetli hale getirmemiz gerekiyor. Allah(C.C.)
herkese iman ve irfanı nasip etmeyecektir. Biz; O(C.C.)’nun nasiplik
vermeyeceği bir kimseye iman nasip edemeyiz. Yine ben geleceği görmeyen birine
O(C.C.)’nun izni olmadan gösteremem. Muhakkak ki Allah(C.C.) en doğru olanı
bilendir.
“Görenle görmeyen bir
olmaz…” (MÜMİN SURESİ
58. AYET)
Engin DİNÇ
27/07/2012
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder