Allah(C.C.) kaynaklı her ilahi
dinin olduğu gibi dinimiz İslam’ın da var oluş amacı toplumlar arasında ahlâkı
sağlamaktır. Bu konu hakkında peygamber efendimiz H.Z. Muhammed(S.A.V.) şöyle
buyurmuştur: “Ben, ancak mekâkim-i ahlâkı tamamlamak için gönderildim.”
Ahlâk kelimesi Hulk kelimesinin
çoğuludur. Hulk, insanın ruhundaki, “Huy” dediğimiz bir meleke, özel bir hal
demektir. Her insanın bir huyu vardır, huylar iyi ve kötü olmak üzere ikiye
ayrılır. Aslında bu iyi ahlâk ve kötü ahlâk olarak da bahsedilebilir. Örneğin;
Edep, tevazu, kerem, hoşgörü birer iyi ahlâkken, kibir, cimrilik, edepsizlik,
sefahat, gıybet, yalan da birer kötü ahlâka örnektir. Güzel ahlâka: “Ahlâk-ı
Hasene, Ahlâk-ı Hamide, Mehasin-i Ahlâk, Mekâkim-i Ahlâk” da denir. Güzel
olmayan ahlâka da: “Ahlâk-ı Kabiha, Ahlâk-ı Zemîme, Mesavi-i Ahlâk, Rezail-i
Ahlâk da denir.
Ahlâk aslında bir ilimdir ve bu
ilme ahlâk ilmi denilmektedir. Ahlâk ilmi iki ayrılır. Bunlar Nazarî Ahlâk ve Amelî
Ahlâk’tır. Nazarî Ahlâk: “Ahlâk
esaslarına ve kanunlarına ait görüşleri ve fikirleri gösterir.” Amelî Ahlâk
ise: “Ahlâk ile ilgili görevlerin
nelerden ibaret olduğunu gösterir.” İnsanların tam bir Ahlâk sahibi kul
olabilmesi için bu iki ahlâka da ihtiyacı vardır. Ahlâkın nasıl bir kanuna
sahip olduğunu bilmek gerekirken bu kanun ve kurallarla da amel içinde olmak
gerekir. Böylesine kurallar çerçevesinde amel eden kişiler toplumda ve
Allah(C.C.) nazarında ahlâklı olarak adlandırılmaktadır.
İman eden kişinin iyi bir ahlâka
sahip olması gerekmektedir. Ahlâk diğer bir deyişle huy insanların var
oluşlarından geliyor gibi görünen katı kurallar bütünü gibi görünse de
değişebilmektedir. Bu sebepten toplumumuzda sıkça kullanılan: “Can çıkmadan,
huy çıkmaz.” Sözü çok da doğru bir söz değildir. Her şey gibi huyda değişebilen
bir şeydir. İyi yöne oldukça, kötü yöne doğru da değişebilir ki; biz tarihimize
baktığımızda birçok âlimin son nefesini imansız olarak verdiğini görmüşüzdür. Bu
huyun değişebilir olduğunun en büyük kanıtıdır. Ayrıca huy değişemez olsaydı;
Allah(C.C.) Şeytan’a insanları yoldan çıkartmaya çalışması için izin görev ve
izin vermezdi. Huylar değişmiyor olsaydı imanlı ve kâmil olan kişiler her daim
öyle kalır ve öyle ölür, imansızlar ve dinsizler de dinsiz olarak ölürdü. Bu da
bizim dünyaya asıl geliş amacımız olan hayat sınavının hiç olmadığını göstergesi
olurdu. Oysa bizler hayata sınav için gönderildik ve bu sınavda kimi insanlar
huylarını iyi yönde değiştirerek kurtuluşa erecek, kimileri de huylarını kötü
yönde değiştirerek helak olacaktır. Kelam-ı Kadim olan kitabımız Kur’an-ı
Kerimde de anlatıldığı gibi helak olan kavimlerin birçoğu ahlâksızlık sebebiyle
helak olmuşlardır.
Mukaddes dinimiz İslam için
ahlâkın önüme çok büyüktür. Peygamber efendimiz H.Z. Muhammed(S.A.V.) efendimiz
hadis-i şerifinde bu önemi şöyle açıklamıştır: “Sizin imanca en güzeliniz,
ahlâkça en güzel olanınızdır.” Yine başka bir hadis-i şerif de şöyle
buyurmuştur: “Allah-u Teâlâ’ya kullarının en sevgilisi, ahlâkça en güzel olanıdır.”
Peygamberimiz H.Z. Muhammed(S.A.V.) dualarında her daim ahlâklı bir kişi olmayı
dilemiş ve şöyle dua etmiştir: “Allah(C.C.)’ım! Ben, sende sağlık, afiyet
ve güzel ahlâk dilerim.”
İslam dini üzerine yaşamak,
İslami kurallar ile yaşayarak amel etmek aslında ahlâklı olmanın ta kendisidir.
Allah(C.C.) Kelam-ı Kadim olan Kur’an-ı Kerim de H.Z. Muhammed(S.A.V.)
efendimize şöyle buyurmuştur: “Rabbinin lütfüyle, deli değilsin. Hem senin
ecrin, mükâfatın hiç kesilmez. Ve sen pek yüksek bir ahlâk üzeresin.” (Kalem/
2,3,4) Bu ayeti kerime de Allah(C.C.) peygamber efendimizin yaşantısını,
sünnetini ve Kur’an-ı Kerim’de ki emirlerine uymanın tam bir ahlâklı davranış
olacağını bildirmiştir.
Ahlâk değişen, çirkinleşme ve
güzelleşme özelliğine sahip olan bir şeydir. Ahlâkı değiştirmek mümkündür.
Çirkin huyları güzel huylara çevirmeye: Tehzib-i Ahlâk” denilmektedir. Bizler
de kendimizi sorguya çekmeli, kötü huylarımızın neler olduğunu bilmeli ve bu
huylarımızdan en kısa zamanda tövbe ederek kurtulmalı. Kötü ahlâkımızı, güzel
ve Allah(C.C.)’ın rızasına layık olacak ahlâk haline getirmeliyiz.
Büyük Yunan filozof Heraklitos’un
dediği gibi: “Değişmeyen tek şey,
değişimin kendisidir.”
“Kötü huylar mağlup edildikte, iyi huylar galip ve daim olurlar.”
(E. DİNÇ)
05.02.2013
Engin DİNÇ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder