Ey acizler acizi, ey zavallıların
en zavallısı; İnsan! Bir amel işleyip de mükâfatını beklemek ne büyük hatadır…
Bizler namaz kılıyor, oruç
tutuyor, zekât veriyoruz. Fakat bunları yapmamızın amacı emirleri yerine
getirmek ve Allah(C.C.)’ın rızasını kazanmak olmuyor çoğu zaman… Çünkü eğer
böyle olsaydı bizlerde itikat sağlam olurdu, kaya gibi...
Türbanla başını kapatıp da dar
elbiseler giyen kadın, Ramazan ayını oruçlu geçirip de bayramın ilk günü
kerhaneye zinaya giden adam… İşte ben bu kişilerden söz ediyorum, bu kişiler
biziz; bizim içimizdeler, varlar…
Peşinci aciz insan bir ibadeti
bile yerine getirdiğinde hemen karşılık bekliyor, hemen duaları kabul olsun
istiyor, hem de hep faniyet dolu o duaları… El açıp da “Allah(C.C.)’ım bana ev ver, araba ver, sağlık-sıhhat ver, eş ver, koca
ver…” demeyen kaçımız var?
İşte bizler ne kadar da dünya
kokuyoruz…
Oysa itikat sahibi bir Müslüman
ellerini açıp dua ettiğinde; “Rabbim sen
bana hayırlı olan neyse onu ver. Muhakkak ki ben nasibimden fazlasına sahip
değilim, sahip olamam.” Demelidir. Dünyalık ya da ahretlik bir istekte
bulunmak Allah(C.C.)’a dost olmayı isteyen birisi için uygun değildir. O
Allah(C.C.) dostunun tek dileği vardır ki o Allah(C.C)’ın rızasını kazanmaktır.
Allah(C.C.) dostları; Sıddıklar.
Asla dünyalık ve ahretlik dilekte bulunmazlar. Onlar için dünya bir “Hiç”tir.
Cennet onlar için bir harabe, Cehennemse kül yığınından ibarettir. Ne Cennet’e
girmek için çırpınır ne de Cehennem korkusu güderler. Onların tek istekleri
Allah(C.C.)’ın rızasını alarak ahrete intikal ettiklerinde sadece O(C.C.)’nun
cemaline mazhar olmaktır.
Bu konu hakkında Abdülkadir
Geylânî şöyle buyuruyor: “Ev alma, komşu al.”
Günümüzde bir ev sahibi olmak
isteyen kişinin önce mahallede kimler yaşıyor baksın diye söylenilen bu söz
asıl anlamını kaybettirilmiş. Oysa Abdülkadir Geylânî el Fethu’r Rabbânî adlı
eserinde yer alan sohbetlerinde bu sözü kullanarak bizlere şöyle öğütler
veriyor: “Bir amel işleyip karşılığını istersen mükâfatın yaratılmış ve geçici
şey olur. Sırf Allah(C.C.) rızası için işlediğin amellerin karşılığı ise
O(C.C.)’na yakın olman ve cemalini seyretmendir. Öyleyse sen, hiçbir amelin
için bir karşılık bekleme. Dünya, ahret ve Allah(C.C.)’ın dışındaki bütün
şeyler O(C.C.)’nun yanında nedir ki? Sen nimeti değil, nimet vereni iste. Ev
alma, komşu al. Her şeyden önce var olan, her şeyi var kılan ve her şeyden
sonra var olacak olan O(C.C.)’dur.”
11.11.2012
Engin DİNÇ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder